Hiatus Hernia (Mide Fıtığı) Ameliyatı

Mide Fıtığı Nedir?

Mide fıtığı midemizin üst tarafının, karın ve göğüs boşluğunu ayıran, büyük kasın (diafram) üstüne doğru kasmasıdır. 

Yemek borumuz mide ile birleşmeden önce diyaframdaki küçük delikten geçer. Mide fıtığında bu delik genişler ve midenin bir kısmının göğüs boşluğuna geçmesini kolaylaştırır.

Küçük Mide fıtıkları genelde problem teşkil etmezler. Başka bir nedenle inceleme yapılırken rastlantısal olarak fark etmez ise hiçbir şekilde öğrenemezsiniz. Ama büyük mide fıtıklarında yiyecekler ve mide asidi yemek borusuna geri kaçar ve hastanın ciddi şikayetleri ortaya çıkar.

Mide Fıtığı Belirtileri Nelerdir? 

▪ Mide yanması 

▪ Yiyecek ve içeceklerin ağıza geri gelmesi 

▪ Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması

▪ Yutma güçlüğü 

▪ Sık ve kısa kısa nefes alınması

▪ Kanlı kusma ve büyük abdestin siyah olarak gelmesi(mide kanamasını gösterir)

▪ Ağız kokusu

▪ Şişkinlik

▪ Diyaframda yaşla alakalı olarak zayıflama

▪ O bölgeye yönelik bir yaralanma, travma veya cerrahi geçirmiş olmak.

▪ Doğuştan hiatusun geniş olmas. 

▪ Etraf kaslara devamlı ve yüksek düzeyde basınç uygulanması (öksürük, kusma, ıkınma, yoğun egzersiz ve ağır objeler kaldırma gibi 

▪ Obezite

▪ İleri yaş

Mide Fıtığı Tedavisi:

▪ Yeme alışkanlıklarının değiştirilmesi: Örneğin, daha az ve sık yemek yenilmesi, yemeklerden sonra yatılmaması, yüksek yastıkla yatılması.

▪ Sigaranın bırakılması: Sigara kullanımı sindirim sistemi hastalıklarınızı daha da arttırır.

▪ Kilo verilmesi

▪ Beslenme: Reflü ve mide asidini arttıran yiyeceklerden kaçınılmalı.

▪ Aile Doktoru: Şikayetleriniz önlemlere rağmen geçmez ise doktorunuz mide asidini azaltıcı ve reflüyü engelleyici ilaçlar başlayabilir.

İleri Tetkitler:  

Eğer doktorunuzun verdiği ilaçlar fayda etmez ise  Tomografi gibi, üst gastrointestinal sistem endoskopisi gibi ileri tetkikler uzman hekimler tarafından uygulanabilir.

 

Endoskopik Tedavi

  1. Stretta yöntemi: Reflü problemi için ameliyatsız bir tedavi yöntemi olan stretta, hastaya sedasyon uygulanmasıyla endoskopi yardımıyla yapılan bir işlemdir. Kataterin ucundaki dört iğne ağız içerisinden yerleştirilerek dokuya ulaşılmaktadır. Doku üzerinde radyofrekans dalgalarıyla mide ile yemek borusu arasındaki kapakçık yeniden yapılandırılmaktadır. Hastanede yatmayı gerektirmeyen bu işlem sonrası 6-8 hafta içerisinde hastanın iyileşmesi sağlanmaktadır.
  2. Özofix yöntemi: Reflü şikayeti olan hastalar cerrahi operasyon gerekmeksizin endoskopi yoluyla özofix yöntemine başvurabilmektedir. Özofix adı verilen aletin uç kısmı bükülebilme ve dikiş atabilme özelliğine sahip olduğu için ağızdan girilerek mide ve yemek borusu arasındaki kapakçıkta onarım sağlanmaktadır. Kapakçığın açıklığı 3 cm ve altında değere sahip hastalarda özofix yöntemi ameliyatsız şekilde başarıyla uygulanmaktadır.

Cerrahi Tedavi

Reflü şikayetiyle beraber ileri derecede mide fıtığı görülen hastalarda klasik tedavi yöntemleri işe yaramamakta, endoskopik uygulamalar istenilen sonucu vermemektedir. Bu gibi durumlarda kesin ve kalıcı çözüm olarak cerrahi tedaviye başvurulmaktadır. Cerrahi tedavide midenin fıtıklaşan bölümü yerine getirilerek gerekli müdahaleler yapılmakta ve hasta sağlığına kavuşturulmaktadır. Hastalığın boyutu cerrahi tedavi gereksinimini belirleyici etkendir.

Temel olarak göğüs boşluğuna geri kaçan mide bölümünün karına geri alınarak, diyaframdaki açıklığım daraltılması esasına dayanır. Bazı durumlarda fıtığın tekrarlamaması için o bölgeye sentetik yamalar yerleştirilir. Ameliyatlar genelde laparoskopik  (kapalı) olarak yapılır. Yaklaşık 1-2 saat kadar sürer. Hastalar genelde 1-2 gün hastanede kalırlar. 1 hafta içerisinde normal yaşamlarına dönebilirler. Bu süreçte hastalara sıvıdan katıya doğru geçiş gösteren bir diyet programı verilir.

 

Laparoskopik mide fıtığı veya reflü ameliyatının avantajları nelerdir?

  • Ameliyat sonrası ağrı hissinin az olması
  • Hastanede yatış süresinin kısa olması
  • Günlük yaşantıya kısa sürede dönüş sağlanması
  • Kozmetik açıdan en iyi sonuçlara sahip olma

 

Laparoskopik mide fıtığı ameliyatına nasıl hazırlanılır?

Ameliyat öncesi uzman doktorla görüşme sağlanarak hastanın cerrahi operasyondan önce uygulaması gerekenler belirlenmektedir. Ameliyat tarihinden en az 1 hafta öncesinde kan sulandırıcı asprin türevi ilaçların kullanımı bırakılmalıdır. Ameliyat günü öncesi hastanın duş alarak kişisel hijyenini sağlaması gerekmektedir. Sigara ve alkol kullanımı ameliyat öncesi süreçte bırakılmalıdır.

 

Laparoskopik mide fıtığı ameliyatı nasıl seyreder?

Ameliyat günü hastanın hastaneye giriş yapmasıyla beraber ameliyat saatine göre hastanın koluna damardan kateter yerleştirilmektedir. Yerleştirilen kateter ameliyat sonrası hasta için sakinleştirici ilaçların verilmesi için gereklidir. Ameliyat genel anestezi altında yapıldığı için hasta herhangi bir ağrı veya acı hissine maruz kalmamaktadır. Ameliyat sırasında hastanın karın üzerinden yarım ila 1 cm kadar olacak şekilde birkaç delik açılarak laporoskopi aletleri yerleştirilmektedir. Karnın iç kısmına karbondioksit gazı verilerek karın boşluğu genişletilmekte ve karın içerisi laporoskopinin ucundaki video – kamera aleti sayesinde izlenmektedir. Karın içerisindeki görüntüye bağlı olarak cerrah uygun işlemleri yaparak ameliyatı gerçekleştirmektedir. Ameliyat sonrası hasta 1 gece kadar müşahede altında tutulmakta ve gerekli kontrollerden sonra taburcu edilmektedir.

 

Laparoskopik mide fıtığı veya reflü ameliyatı hastaya ne yarar sağlar?

Reflü sebebiyle hastanın ameliyat öncesi şikayetçi olduğu göğüste yanma hissi %90 oranında azalmaktadır. Astım gibi kronikleşmiş olan solunum yolu hastalıklarının reflü ameliyatı sonrası %85 oranında düzeldiği gözlemlenmektedir. Hastanın reflü sebebiyle şikayetçi olduğu ve yaşam kalitesini olumsuz şekilde etkileyen faktörler büyük ölçüde ortadan kalkmaktadır.

 

Mide fıtığı veya reflü ameliyatının olası yan etkileri nelerdir?

Mide fıtığı veya reflü ameliyatı sonrası hastaların bir kısmında yutma güçlüğü gözlemlenmektedir. Ancak bu şikayet 1-3 ay arasında kendiliğinden geçmektedir. Yutma güçlüğünün ilk 3 aylık süreç sonrasında da devam ettiği hastalarda endoskopi yoluyla yemek borusunu genişletme işlemi uygulanmaktadır. Ameliyat sonrası hastaların %2’sinde geğirme ve kusma gibi yetiler kısıtlanabilmektedir. Bu durum da yaklaşık 2 ila 4 hafta içerisinde kendiliğinden düzelmektedir. Ameliyat sonrası bağırsak hareketlerinin yavaşlamasıyla gaz birikmesi ve şişkin hissi yaşanması olası durumlar arasındadır. Birkaç hafta içerisinde beslenme düzeni oluştuğu takdirde bu şikayetler de son bulmaktadır.

 

Obezitenin Mide Fıtığına Etkisi Nedir?

Aşırı kilolu kişilerde mide fıtığı sebebiyle reflü hastalığının ortaya çıkma oranı %40-50 civarındadır. Obezite hastalığı karın içi basıncı arttırdığı için aşırı yağ birikimiyle beraber reflü şikayeti oluşmaktadır.  Midenin aşırı dolması basıncı arttıran bir sebeptir; basıncın artması, yağlı ve kalorili besinlerin yemek borusu ucundaki kasları gevşetmesi mide fıtığının ortaya çıkmasını desteklemektedir. Yani obezite hastası bireylerde mide şikayetlerine daha sık rastlanmakla birlikte mide fıtığının oluşmasını da etkilediği bilinmektedir.

 

Mide Fıtığı Ameliyatı Sonrası Neler Yapılmalı?

Mide fıtığı ameliyatından sonra hastanın yutma güçlüğü çekmesi olası bir durumdur. Bu süreç içerisinde beslenmenin olması gerektiği gibi sağlanmasına özen gösterilmelidir. Hastanın uzman doktor tarafından hazırlanan besin takvimine uyması beklenir. Ameliyattan sonra sıvı gıdalardan katı gıdalara geçiş evresinde olabildiğince temkinli ve yavaş davranılmalıdır. Mide fıtığı ameliyatı olmuş hastanın 4 ila 7 arası kilo kaybı yaşaması normal karşılanmaktadır. Ancak kilo kaybının aşırı olduğu durumlarda mutlaka doktor ile görüşme sağlanmalıdır. Ameliyat sonrası öğürme, kusma ve geğirme gibi mide kaslarını zorlayıcı durumlar kontrol altına alınmalı, istemsiz olduğu takdirde tedaviye başvurulmalıdır.

 

Mide Fıtığı veya Reflü Hastalığı Nedir?

Mideyi yemek borusuna bağlayan kaslarda erime meydana gelmesiyle mide yemek borusuna sarkmaktadır. Midenin üst kısmında bulunan kasların genişleyip zayıflamasıyla beraber farklı tetikleyici durumlar bir araya gelerek mide fıtığını oluşturmaktadır. Düzensiz beslenme, obezite, genetik yapı, stres ve sigara kullanımı gibi durumlar mide fıtığını tetikleyici etkenler olarak sıralanabilir. Mide fıtığı her yaşta görülebilen bir hastalıktır ancak genellikle 50 yaş üzerinde daha sık rastlanılmaktadır. Mide fıtığı bazı durumlarda orta ve ileri derecede reflü rahatsızlığına sebep olmaktadır. Mide fıtığının büyüklüğü ve reflü seviyesinin fazla olduğu durumlarda cerrahi müdahale gerekmektedir.

 

Mide Fıtığı veya Reflü Hastalığı Ne Sıklıkta Görülür?

Reflü rahatsızlığı bulunan hastaların yarısında mide fıtığı da gözlemlenmektedir. Mide fıtığı her yaşta ortaya çıkabilen bir rahatsızlık olmakla beraber genellikle 50 yaş üzerinde daha sık görülmektedir. Çoğu mide fıtığı çeşitli etkenlere bağlı olarak sonradan oluşmaktadır, çok az bir kısmı doğuştan genetik sebeplerden dolayı görülür. Mide rahatsızlıkları toplumun yaklaşık %30’unda gözlemlenirken, mide fıtığı veya reflü hastalığı toplumun %10’unda mevcuttur. Mide fıtığı veya reflü hastalığı görülen bireylerin çoğu yaşlı nüfusundandır.

 

Mide Fıtığının Tanısı Nasıl Konulur?

Mide fıtığı tanısı koymak için hastanın mevcut durumuna göre çeşitli yöntemlere başvurulabilir. Manometri adı verilen basınca dayanıklı bir tüp yemek borusundan mideye iletilerek sorun tespiti sağlanabilmektedir.

Kan testi yönteminde hastadan alınan kan gerekli laboratuvar incelemelerinden geçirilerek mide fıtığının olup olmadığı tespit edilebilmektedir.

Baryum yutma yöntemi ise hastaya kireçli su içeren baryum verilerek yutması istenmektedir. Baryumun yutulması halinde yemek borusu, mide ve ince bağırsak x-ray’da izlenebilmektedir.

Endoskopi yönteminde boğazdan yemek borusuna ve aşağısına doğru esnek bir tüp yerleştirilir. Işık ve kamera yardımıyla midenin durumu gözlemlenerek mide fıtığı tanısı konulabilmektedir.

 

Reflü Hastalığı Oluşumunu Kolaylaştıran Etkenler Nelerdir?

Reflü hastalığının oluşmasındaki temel neden yemek borusunun uzun süreli olarak fazla miktarda mide asidine maruz kalmasıdır. Mide asidik içeriğinin yemek borusuyla uzun süre temas halinde olması yanma şikayetini ortaya çıkarmakta ve yemek borusunu hasara uğratmaktadır. Yemek borusunun mideye bağlandığı uç kısmında çeşitli nedenlerden dolayı gevşeme meydana gelmektedir. Gevşeme sonucu mide asidik içeriği yemek borusuna kaçarak reflüyü oluşturur. Yemek borusunun uç kısmında gevşeme meydana gelmesi birçok farklı etkene bağlı olabilmektedir. Kötü ve düzensiz beslenme alışkanlıkları, aşırı kilolu olma durumu, gebelik, mideyi baskılayıcı korse kullanımı, alkol ve sigara alışkanlıkları, mideye yan etkisi olan bazı ilaçlar ve stres reflü hastalığının oluşumunu kolaylaştıran etkenler olarak sıralanmaktadır.

Hiatus Hernia (Mide Fıtığı) Ameliyatı hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayınız...

Online Görüşün

Tebrikler.

Sorduğunuz soru başarıyla gönderildi.
Cevapları, Sorunuz & Uzmanın Cevabı sayfasından takip edebilirsiniz.

Direkt mesaj yazarak Türk Hekimi'ne soru sorun, bilgi alın veya randevu talep edin.

Lütfen soru alanında hasta adı gibi kişisel bilgilere, hekim, kuruluş veya ilaç isimlerine yer vermeyiniz!

Ad soyad bilgileriniz sadece ilgili uzmana gönderilir. Sitemizde yayınlanmaz ve asla üçüncü kişilerle paylaşılmaz.
Sorunuz cevapladığında SMS bildirimleri gönderilecektir.
D...

Merhaba hocam tüp mide ameliyatı olmak istiyorum ve 4-5 ay önce sezeryan doğum yaptım vki 31 çıkıyor safra kesemde taş çıktı tüp mide ameliyatı olabilir miyim?

Opr.Dr. Serkan Tüğen Cevabı

Dilara Hanım merhaba elbette gerekli muayeneniz sonrasında tüp mide ameliyatınızı ve aynı anda safra kesesi ameliyatınızı da gerçekleştirebiliriz.

M...

Sürekli olarak miğde bulantısı bir öğün yemek yediğim halde karnımda büyük bir şişlik kabızlık nefes darlığı yutkunma zorluğu

Opr.Dr. Serkan Tüğen Cevabı

En kısa sürede endoskopi olmanız gerekiyor.

Hasta Yorumları
5 StarStarStarStarStar 10 yorum
Yorumunuz gönderildi.
Kişilik haklarına saygısızlık ve hakaret içermeyen tüm yorumlar yayınlanmaktadır.
Değerlendirme yaparak binlerce kişiye yol gösterin.
s... 2 yıl
StarStarStarStarStar

uzun yıllar kilo verebilmek için her şeyi yaptım ama başaramadım 3 kilo versem 5 kilo geri aldım. Daha fazla tek başıma mücadele edemeyeceğimi anlayınca tüp mide ameliyatı olmaya kara verdim ve bir yakınımın tavsiyesiyle Serkan Beye gittim. Serkan bey bilgili ve net ifadeleri olan kendine güvenen bir doktor bu sebeple başka bir doktor arayışına girmedim bile. Kendimi ona teslim ettim. Tüm ekibiyle birlikte bana kendimi çok önemli hissettirdiler yakından ilgilendiler her şeyle, ameliyatım harika geçti kısa sürede hızlıca kilo vermeye başladım. benim için kara verme ve ameliyat olma süreci çok hızlı ve harika oldu herkese Serkan Hocayı Tavsiye ederim.

A... 3 yıl
StarStarStarStarStar

Arastirarak gittim tertemiz bir ortamda titizce ilgili ve alakadar oldular cok memnunum allah işini gücünü rast getirsin doktorumdan memnunum

A... 3 yıl
StarStarStarStarStar

Kendi adıma çok memnun kaldım.Samimimiyet,ilgi, alaka, saygı üst seviyede idi.çok yararlı, bilgilendirici, aydınlatıcı bir muayene-görüşme gerçekleşti. Çok teşekkür ederim. Başarılarınızın artarak daim olmasını dilerim. Umuyorum ve diliyorum çok insana ulaşırsınız. Ve olabildiğince çok hastanın sağlığına kavuşmasına mutlu olmasına vesile olursunuz. Helalinden hayırlı bol kazançlar. Hayırlı bol müşteriler. İyi günler.

S... 3 yıl
StarStarStarStarStar

Diyecek tek kelime var oda süper ve hersey cok güzel oluyor mide botoksundan 14 gün de 9 kg verdim hersey icin tsk ederim

S... 3 yıl
StarStarStarStarStar

Serkan bey 2 .5 hafta önce bana mide botoxu işlemi yaptı.Kendisi ve diyetisyenim Şeyma hanım gayet ilgililer ve aydınlatıcı bilgiler verdiler.Aklima takılan ne olursa hemen cevaplıyorlar.Klinik ise genis ve tertemiz.Yolun başındayım ve şimdiden 6 kilo verdim.

M... 3 yıl
StarStarStarStarStar

Kendisi çok mütevazi ve alcak gönüllü birisi ayrıca çok da ilgili mükemmel bir doktor memnun kaldım kendisinden

TurkHekimleri.com'da yer alan hasta yorumları, ilgili doktorun doğrudan veya dolaylı talebi olmaksızın, ilgili hasta tarafından özgürce yazılmaktadır. Bu web sitesinin temel amacı sağlık alanında kamuoyunun daha iyi bilgilenmesini sağlamaktır. TurkHekimleri.com bir başvuru hizmeti değildir ve herhangi bir Sağlık Hizmeti Sağlayıcısını tavsiye etmemektedir veya desteklememektedir.

TürkHekimleri.com sitesindeki içerikler tamamiyle bilgilendirme amaçlıdır. Gerçek doktor kontrolünün ve muayenesinin yerini tutamaz. Bu sitedeki bilgilerin hekim kontrolü olmaksızın uygulanması durumunda oluşabilecek her tür şikayet ve durumdan TürkHekimleri.com sorumlu tutulamaz. En doğru teşhis için lütfen doktorunuza muayene olunuz.

TürkHekimleri.com, site içeriğinde 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un 24.maddesi ve Tıbbi Deontoloji Tüzüğü'nün ilgili maddelerine uymaya söz vermiştir.